Prof Dr Saim Yılmaz
"Variste standart tedavi artık cerrahi dışı yöntemlerdir"
Yeni varis tedavileri, lokal anestezi altında hasta uyanık iken yaptığımız ve bu nedenle yan etkisi ve riski çok düşük olan yöntemleridir. Bu tedavilerde, lazer, radyofrekans ve köpük gibi yöntemlerle tedavi edilen damarlar ve varisler zamanla vücut tarafından gittikçe küçültülür ve bir süre sonra görünmez hale gelirler. Bu küçülme süreci tedaviden sonra aylarca devam eder. Aşağıda tedavi sonrası dikkat edilmesi gerekenler özetlenmiştir.
1. Tedaviden sonra bacaklarınıza uygulanan yüksek basınçlı varis çorabı en az 1 gün boyunca hiç çıkarılmamalıdır. Bu çorap, lazer ve köpükle kapatılan damarlara yeniden kan sızmasına engel olarak hem tedavinin etkinliğini artırır, hem de tedaviden sonra bacaklarda oluşabilen ağrı, kızarıklık ve şişkinlik gibi şikayetleri azaltır. Bu nedenle doktorunuz tarafından aksi söylenmedikçe varis çorabı kesinlikle çıkarılmamalıdır. İkinci günün gecesi, yatmadan önce varis çorabınızı çıkartıp banyo yapabilirsiniz. Banyodan sonra, varis çorabını giymeden yatabilirsiniz. Ertesi sabah yataktan kalkar kalkmaz varis çorabını tekrar giyiniz. Bundan sonra, varis çorabını sabahları giyip gece yatmadan önce çıkararak, doktorunuz tarafından aksi söylenmedikçe, en az bir ay süreyle kullanınız.
2. Tedaviden sonra 15 gün boyunca yatakta ayağınızın altına bir yastık koyarak ayaklarınızı yükseltiniz. Daha sonra bu yastığı kaldırabilirsiniz
3. Tedavinin yapıldığı gün mümkün olduğu kadar aktif ve hareketli olmalısınız. Tedaviden sonra evinize gidip istirahat etmenizi kesinlikle önermeyiz. Tam tersine kendinizi yormadan ara ara 5 dakika kadar yürümeniz, oturduğunuz zaman da ayağınızı bir tabureye koyup ara sıra ayak hareketleri yapmanız yararlı olacaktır. Ayrıca, ilk akşam da bu şekilde aktif olmanız ve gece 24.00 den önce yatmamanızı öneririz.
4. Tedavinin yapıldığı gün araba kullanmamalısınız, çünkü yapılan lokal anestezik ve bacağınızdaki bandaj bacak hareketlerini zorlaştırabilir. Ertesi günden itibaren anestezi etkisi kalmaz, ancak yine de araba kullanırken dikkatli olmanızı ve mümkünse şehirlerarası yola gitmemenizi öneririz.
5. Varis çorabını giydiğiniz dönemde, ayakta uzun süre hareketsiz kalır ya da otururken bacağınızı aşağı sarkıtırsanız ayağınızda şişme olabilir. Bu nedenle ayakta iken hareketsiz kalmamaya dikkat ediniz. Mutlaka ayakta kalmanız gerekirse gaz pedalına basma-çekme hareketi yaparak kan dolaşımınızı hızlandırınız, ya da olduğunuz yerde yürüme hareketi yapınız. Oturduğunuz zaman da, tedavi edilen bacaklarınızı bir koltuk ya da sandalye üzerine, göbek hizasından yukarıda olacak şekilde koyunuz. Bu mümkün değilse, oturduğunuz yerde de her iki ayağınıza sırayla gaz pedalına basma-çekme hareketi yaptırınız. Bu hareketi, uzun süre oturmak zorunda kaldığınız uçak ve otobüs seyahatleri süresince de yapmanız ve bundan sonraki yaşamınızda da bunu alışkanlık haline getirmeniz önerilir.
6. Tedaviden sonraki ilk günlerde, mümkünse uzun süren araba ya da uçak yolculuğundan kaçınınız. Yolculuğa mutlaka gitmeniz gerekiyorsa doktorunuza danışıp yolculuk esnasında neler yapmanız gerektiğini öğreniniz.
7. Tedaviden sonraki en az bir aylık dönemde hamam, sauna, sıcak banyo ve kaplıcadan uzak durunuz. Mümkün olduğunca serin ortamlarda olmaya dikkat ediniz. Tedaviden 2 hafta sonra, yürüyüş ve yüzme gibi sporları yapabilirsiniz. Ancak sizi zorlayan ve yoran sporlar bu dönemde faydadan çok zarar verecektir; aerobik, ağırlık kaldırma gibi yorucu aktivitelerden uzak durmanızı öneririz.
8. Tedaviden sonra özellikle ilk birkaç hafta içinde bacakta ağrı, yanma ve gerginlik gibi şikayetler olabilir. Bu sürede doktorunuz tarafından size verilen Voltaren, Dikloron, Majezik, Arveles gibi "yangı gideren" ilaçları “ağrınız olmasa bile” kullanınınız. Bu ilaçlar hem ağrınızı azaltacak hem de tedavi nedeniyle dokularda oluşan travmayı azaltarak iyileşme sürecini hızlandıracaktır. İşlemden sonra oluşan ağrı tamamen normal ve geçici bir durumdur. Bu ilaçlar ile ağrınız geçmezse, Minoset, Parol, Tamol gibi parasetamol içeren ilaçları 8 saatte bir birer tane alabilirsiniz. Buna rağmen ağrınız geçmezse lütfen bizi arayınız.
9. Varis çorabını çıkardığınız sırada bacağınızda morluklar, kızarıklıklar görmeniz, varislerin bulunduğu alanda hassasiyet ve sertlik hissetmeniz normaldir. Ayrıca, özellikle diz altı bölgesine lazer uygulanan hastalarda, ayak bileği ve topuk civarında geçici hissizlik, keçeleşme ve yanma olabilir. Bunlar sonraki aylarda kendiliğinden iyileşecektir.
10. Tedaviden sonra, bacaklarınızda ağrı, yanma, dolgunluk hissi ve kramp gibi belirtiler azalır ya da tamamen kaybolabilir. Varislerin de 1-2 ay içinde belirgin olarak küçüldüğünü görebilirsiniz. Varislerdeki küçülme sonraki aylarda da devam edecektir. Küçülmeyen varisler olursa skleroterapi tedavisi tekrarlanabilir.
11. Skleroterapi yapılan varislerde, varisler tamamen düzleşse bile bazı hastalarda ciltte bir koyulaşma görülebilir. “Skleroterapi sonrası pigmentasyon” adı verilen bu durum %90 oranında bir yıl içinde, kalan hastaların çoğunda da daha geç dönemde kendiliğinden geçer. Bu koyuluklar yaklaşık %5 hastada kalıcı olabilir. Bu durumda, yüzeyel lazer tedavisiyle dermatolojik olarak tedavi edilebilir.
12. Skleroterapiden sonra, nadiren de olsa minik yaralar (ülser) oluşabilir. Bu ülserlerin nedeni, kılcal varislerle kılcal atardamarlar arasında bazı kişilerde bağlantı olması ve skleroterapi ilacının bu minik atardamarlara kaçmasıdır. Bu yaralar için genelde sadece antibiyotikli krem kullanmak ve yarayı mümkün olduğu kadar açık bırakmak yeterlidir. Ancak, diğer yaralardan farklı olarak, skleroterapi sonrası oluşan bu ülserler daha geç (aylar sürebilir) iyileştiklerinden sabırlı davranmak gerekir.
13. Tedaviden 3-4 hafta sonra, kontrol ultrasonografisi için tekrar randevu alınız. Kontrol ultrasonografisinde, tedavi edilen damarların ve varislerin kapalı olup olmadığına bakılacak ve ilave tedaviye gerek olup olmadığı belirlenecektir. Bu inceleme için kliniğimizde ilave ücret alınmamaktadır.